25 Ocak 2012 Çarşamba
Theodoros Angelopoulos
Sene1996 filan, her genç gibi üniversiteye hazırlık için kursa gidiyorum. Yine bir Cuma günü kurstan bayılmış, son dersimi kırmış, Beyoğlu Sineması'na Ulysses' Gaze'i izlemek için koşmuştum. Cidden koşmuştum, kan ter içinde bileti alıp, içeriye girdim, film tam başlamak üzereydi. Beyazperdede jenerik akmaya başladı. Bir gariplik vardı ama... Ne Yunanca bir şey yazıyor, ne de Harvey Keitel'in ismi geçiyordu. Bir sıkıntı olduğunu fark ettiğimde film başlamıştı: Kevin Kline ve Meg Ryan'lı French Kiss ! İlk 20 dakika, şokumu atlatamamıştım. Ama o günden sonra Cuma günleri hep seansları tekrar kontrol edip sinemaya gittim .
Ulysses' Gaze'i ertesi gün Pera Sineması'nda izlemiş ve filmden çok çok etkilenmiştim. O zamanlar Minolta SLR makinamı yeni almış, fotoğraf çekmenin büyüsüyle vizöre bakıyordum. Angelopoulos'un dünyası, 17 yaşındaki bir kıza neler anlatıyordu işte şu yaşlarımda sanırım bunu daha iyi anlıyorum.
Yıllar ilerledikçe ve Angelopoulos yeni filmler çektikçe ben hep o sinemalara koştum. Film müziklerinin anası Eleni Karaindrou'nun bestelerini dinledim. 2001 İstanbul Film Festivali'nde Emek Sineması'nda gösterilen eski filmlerinin (Arıcı, Kumpanya vs.) takipçisi olmuştum. Ama şimdi Emek Sineması da yok!
Bir sinema yönetmeni öldüğünde, sadece yeni filmler çekemez. Geride bıraktığı yapıtlar, bakidir. Ben de Kumpanya (O Thiasos) filmiyle uğurluyorum usta yönetmeni... Sinemanın arkeologlarından birini...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder