“İstanbul Kamp” ile Burunda Sanat Festivali sırasında Moda’daki Sokak Şenliği'nde tanışmıştım. Çocuklar için düzenlenen sanat etkinlikleri içinde yeralmışlardı. Caretta tipi karavanları ile gelmişler, doğadan toplanmış kuru ağaç dalları, çakıl taşı, yaprak, deniz kabuğu gibi malzemelerle çocuklara kukla, bebek, maske, korkuluklar yaptırmışlardı. O kadar çok beğendim ki fotoğraflarını çektim ve iki hafta sonra soluğu Şile’deki yerlerinde aldım. Kabakoz’da deniz kenarındaki kamp sahalarında güneşli bir haftasonu geçirdim. Deniz kabukları, çakıl taşları ve dal parçaları toplarken şehirden kopmuş çocuklarla birlikte resim yaparken buldum kendimi. Çok dinlendirici ve eğlendiriciydi…
Çocuklara ve gençlere hizmet veren, sade ve oldukça doğal bir yer İstanbul Kamp. Sahipleri çok tatlı bir çift. Murat ve Esin Tonbul. Sömestr yaklaşırken çocuklarınız için tatil fikriniz olsun diye bir de küçük röportaj yaptım Esin Hanım ile:
Beş yıldır faaliyetteyiz. Eşim Murat Bey Kabakozlu. Tesisin yönetiminden o sorumlu. Ben aynı zamanda Bağlarbaşı’ndaki Cimcime Yuva’nın sahibiyim, İstanbul Kamp'ın da pazarlamasını yürütüyorum. Kamp operasyonları sorumlumuz İlker Bey. Atölyeler ise Sema öğretmen tarafından yaptırılıyor.
Burada her şey doğal ve abartısız. Doğa ve doğallık önemsenmiş. Bunu çocuklara yaşatabilmek için nasıl programlar geliştirdiniz?
Bu kampları gerçekleştirmeye başlamamız velilerden gelen isteklerle oldu. Çocukların alışveriş merkezlerinden ve elektronikten uzak, doğanın içinde kendi yaşıtlarıyla iletişim içinde etkinlikler yapmalarını sağlıyoruz. Burada denizi, ormanı, ağacı, kayaları, kumu, dereyi, çalıları görüyor, içlerinde vakit geçiriyorlar. Günlük hayatlarından çok başka şeyler yapıyorlar ve farklı şeyler öğreniyorlar.
Hangi yaştan ve çevreden çocuklar katılıyor kamp programlarınıza?
Hangi yaştan ve çevreden çocuklar katılıyor kamp programlarınıza?
Kamplarımıza 7-13 yaş arasındaki çocuklar katılıyor. Bu yaşın üstündekiler için talep olursa (2012 yazında 100 ve 90 kişilik iki lise grubunu ağırladık) katılımcılarımızın yaşlarının birbirine yakın olmasına dikkat ediyoruz.
Doğadan topladıkları malzemelerle kolajlar, enstallasyonlar, maskeler, bebekler yapıyorlar. Atölye çalışmalarımız çocukların doğadan yararlanarak kendilerini ve el becerilerini keşfetmeye yönelik çalışmalardan oluşuyor. Dönem dönem resim ve heykel sanatçılarının katkılarıyla da çalışmalarımızı zenginleştirmeye başladık. Bu haftasonu çocuklar kolaj resim ve enstallasyonlar yaptılar. Yakında doğada temel sanat atölyelerine de başlıyoruz.
İstanbul çocuklara oldukça zengin etkinlikler sunuyor. Sizin farklılığınız neler?
Biz çocuklarımıza İstanbul’un yanıbaşındaki doğayı sunuyoruz. Doğanın içinde gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde çocuklarımıza doğada mutlu olmanın yollarını öğretiyoruz. Orman içi bir parkurda yürüyüş yaparken mevsimlerin değişik yönlerini görüyorlar,Yürürken bastıkları yerlerin farkına varıp, günlük hayatlarının dışında da farklı bir yaşam olduğunu görüyorlar. Fiziki efor sarfederek, adımlarını dikkatle atarak başka türlü başarıların tadını alıyorlar. Kaya tırmanışı yaparken zirveye varmanın doyumunu ve adrenalini yaşıyorlar. Değişik çiçek ve canlıların renkleri ve güzellikleriyle besleniyorlar.
Deniz yanıbaşlarında olmasına rağmen İstanbullu çocukların denizi tanıdıklarını düşünmüyorum. Siz bu konuda neler yapıyorsunuz?
Denizin kıyısında bir tesisiz evet ama deniz kampı yapmıyoruz. Bu konuda çocuklara faydamız denizin kokusunu ve rengini hissetmeleri, denizin bize taşıdığı taşları ve deniz kabuklarını keşfetmeleri yönünde oluyor.
Çocukların kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalma deneyimlerinin özgüvenlerini geliştirdiğini ve doğaya yakınlaştırdığını düşünüyorum. Ana babalar da böyle düşünüyor mu?
Aslında böyle düşündüklerini biliyoruz. Fakat çocuklarının yanlarında olmadığı zamanlarda her ebeveyn gibi huzursuz olduklarını da biliyoruz. Kamp programımızın içerindeki aktivitelerin resmini velilerimiz sonradan gördükleri için eminim ki o an çocuklarının yanında olsalar bu etkinlikleri yapmalarına izin vermezler. Ama bir o kadar da doğanın içinde olmalarını istiyorlar. Çünkü başardıklarını gördüklerinde mutlu oluyorlar.
Kamp hayatı çocuklara bireysel ve sosyal anlamda neler katıyor?
Çocuklarımızın sosyalleşmeleri açısından kampların önemi büyük. Her kamp bizlere de çocuklarımızla beraber yeni şeyler katıyor.Yanlarında telefon ve bilgisayarları olmadığı için birbirleriyle iletişim kurmak durumunda kalıyorlar. Grup oyunları oynuyorlar. Her akşam yanan kamp ateşimizin başında çeşitli oyunlar oynayarak hayal güçlerini güçlendiriyorlar. Çoğu çocuk ailesinden ilk defa uzaklaşıyor. O zaman küçük misafirimize destek olup hayattakı bu ılk yalnız kalışında kendine güvenmesini öğretmeye çalışıyoruz.Sorunlarla karşılaştığında kendi başının çaresine bakabileceğini öğretiyoruz.Kamp hayatı çocuklara bireysel ve sosyal anlamda neler katıyor?
Kamp süresince anne babaları da konuk ediyor musunuz?
Kampımızı bütün velilerimiz ziyaret edebilir elbette. “Baba Çocuk Kampı”nda beraber misafir ediyoruz. Ama diğer kamplarda çocuklarımızın motıvasyonları bozulmaması için veli almıyoruz.
Okullarla ortak çalışmalarınız var mı?
Okullarla ortak çalışmalar yapıyoruz tabii. Müfradatta yeralan konuları doğada işlemeleri için onları teşvik etmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızın görerek öğrenmeleri çok önemli. Şimdilik İstanbul Erkek Lisesi (ilkokul kısmı) ve Çevre Koleji ile çalışıyoruz.
Sömestr tatili için kamp hazırlıklarınız nasıl gidiyor?
Bu yılki sömestr kampımız 7-11 yaş ve 11-17 yaş arası çocuk ve gençlere açık. 4 gece 5 gün sürecek. İki gece karavanda iki gece odada konaklayacaklar. Kahvaltı-öğle-akşam yemeği-konaklama ve kamp etkinliklerinin toplam bedeli 750 lira. Blogunuz okurları kampımızı sitemizden inceleyebilirler: www.istanbulkamp.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder