19 Mart 2012 Pazartesi

Yaşıyorum!

Konserler, sergiler, filmler ve festival heyecanı üstüne bilet kuyrukları derken içimi kemirsede yazamadım kafama takılan şeyleri. Takılan derken salt kötü şeyler gelmesin akla, güzel şeyleri işte; siz anladınız zaten.

İki haftasonudur Burgazada'ya gidiyorum, haftanın arınmasını, ruhumu güzellemeye çalışıyorum. Bu yeryüzü, yeterince yorucu, karışık, kaotik ve sevgisiz olunca yine patili dostlarımla mutlu oluyorum. Verdiğiniz sevgiyi katlanarak aldığınız varlıklarla beslenmem neticesinde, gördüm ki; koşulsuz sevgi ve kuralsızlığı insanlardan beklemek pek bir hayal ürünü. Bu hiss-i müşterek yani bu bu koşulsuz ortakduyu öyle muhteşem bir şeydir ki kelimeler kifayetsiz kalır. Hala yeryüzünde tüm duyu organlarını kullanmaktan imtina etmeyen insanların olduğunu umut ediyorum. Her umut kırıntımı yeniden güvercinlere kaptırıp içim ezilse de, umutsuz da yaşanmaz ki...

Ofisin erken saatleri manzarası...
"Bir kuş uçar, gökyüzünde süzülür. - Bir çocuk bütün oyunlara yazılır..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder