Pazar günü sabahın erken saatlerinde Boğaz yollarına çıkılır, 15 km. aşkın yürünür de yürünür. Yürürken düşünmek gibisi, gözlemlemek gibisi, görmek ve üzerinden başka bulutlara dalmak gibisi, nehir yatağındaki coşkuyu yaşamak gibisi yok... Bir de ağaçlar elbet, mağrurlarım benim.
Geçen ay CRR konser salonunda 4 konsere gidebildim. Bunlardan Gidon Kremer & Kremerata Baltica hala kulaklarımda olmasından mütevellit son zamanların en etkileyici konser deneyimimdi diyebilirim. Hele de Piazzola'dan patlatınca orkestra mutluluktan ölmek deyiminin nasıl bir şey olduğunu içimde hissettim.
İşte bu sabahın, bu kelamların müziği de onlardan gelsin istedim. Yakın zamanda akordeonumla icralarımı da buraya eklemek umuduyla der, sizi yaylılara sevk ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder