Kızıltoprak Sanat Galerisi, 17 Ocak- 10 Şubat 2015 tarihleri arasında seramik sanatçısı Gül Erali’ye ev sahipliği yapıyor.
Otuz yılı aşkın sanat yolculuğunda soyut figuratif heykel çalışmalarının yanı sıra sarmal hareketleri ve keskin hatları bulunan geometrik formu eserlerinin merkezinde tutmuş olan sanatçı, bu sergisinde "kadın" kavramını mercek altına alıyor.
Ana tanrıça motiflerinden yaşam mücadelesinde taşlaşmış kadınlara, hayata tutunabilme kavgasından sevgi ve umudun yansımalarına kadar pek çok kurguyu "kadın" süzgecinden geçirerek yapıtlarına yansıtıyor Gül Erali..
Seramik çalışmaya nasıl başladınız?
Avusturya Lisesini bitirdikten sonra seramik eğitimime 1976-80 yılları arasında Viyana Güzel Sanatlar Akademisi ve Linz Güzel Sanatlar Akademisi’nde Avusturya hükümetinden aldığım başarı bursu ile devam ettim. 1981 senesinde İ.D.G.S Akademisi Seramik Bölümü’nden mezun oldum ve bugüne kadar hiç ara vermeden seramik çalışmalarıma atölyemde devam ettim.
Eserlerinizin değişim ve gelişim sürecini kendi gözünüzden değerlendirir misiniz?
Eserlerim iç dünyamı yansıttığı için, duygularımla orantılı olarak değişim gösterirler.
Sizi tetikleyen unsurlar, ilham kaynaklarınız neler?
İçsel kavgalarım , çevremde gözlemlediklerim, kızgınlıklarım, çaresizliğim, hayallerim, özlemlerim, sevinçlerim, hepsini beni tetikleyen unsurlar ve ilham kaynaklarım olarak olarak sayabilirim..
Güncel serginizin öyküsünü aktarabilir misiniz?
Bu sergide yaşamın güçlükleri karşısında kayalaşmak zorunda kalarak dişiliklerinin yuvarlak hatlarını yok edip, başları dimdik yukarıda, hayata tutunan kadınlarım var.
Özgürlükleri kısıtlanmış kadınlar, bu dünyadan kaçmaya çalışırken girdapa kapılan insancıklar ve tabii ki tüm bunların yanısıra umut dolu ilişkiler..
Sanatın insan yaşamındaki yeri ne olmalı?
Hayal dünyamızın genişlemesi, dünyaya ve olaylara farklı açılardan bakabilmemiz için yaşamda sanata mutlaka yer verilmesi gerektiğine inanıyorum
Sanat ve Sanatçı tarifiniz nedir?
Sanatçı herkesin gördüğünü, duyduğunu, hissettiğini daha derin ve farklı boyutlarda algılayarak bunu eserlerine yansıtabilen kişidir diye düşünüyorum..
Sanat ise yaratıcılığın, hayal gücünün ve duyguların dışa vurumudur..
Mutluluk ve sanat arasındaki ilişki nedir sizce?
Kendi adıma, sanat eşittir mutluluk diyebilirim. 30 seneden beri, hastalığımı, sıkıntılarımı, problemlerimi unuttuğum tek mekan atölyem oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder